Koşullar İyileşti, İnan Açlık Grevine Son Verdi

10/29/2010


Cezaevi'ndeki koşullarını protesto etmek amacıyla 22 Ekim Cuma günü başladığı açlık grevi nedeniyle 'Sibirya' adı verilen, kedi büyüklüğünde, cesur, kaçmayan farelerle dolu, kapısı penceresi olmayan bir hücreye atılıp, su, şeker ve tuz gibi en hayati ihtiyaçları karşılanmayan İnan'ın direnişi ve avukatının suç duyurusu sonuç verdi. 27 Ekim akşamı İnan'la görüşen yönetim, O'nu derhal hastaneye sevk edip, istediği koğuşa verdi ve herkesle görüşebilecek.

Kaynak: Savaş Karşıtları

İnan'cımız Tam Vicdanımız Hür

10/27/2010

6 gündür açlık grevine devam etmekte olan vicdani retçi arkadaşımız İnan’ın görüşüne bu hafta da gittik. Ancak cezaevi yönetiminin keyfi ve tutarsız uygulamaları nedeniyle, İnan’la görüşemedik. Cezaevi yönetimi önce İnan’ın annesinin gelip görüştüğünü, bu nedenle İnan’ın görüş hakkının bittiğini; sonra da İnan’ın akrabası olmadığımız için onunla görüşemeyeceğimizi beyan etti. Bu süre içerisinde İnan’ın annesinden ve avukatından, İnan’ın durumuna ilişkin bilgi aldık.

İnan, açlık grevine 22 Ekim’de başlamasına ve bunu beyan eden dilekçeyi cezaevi yönetimine iletmesine rağmen, cezaevi yönetimi tarafından “dilekçesi usule uygun olmadığı” gerekçesiyle açlık grevinde kabul edilmiyor. Bunun neticesinde ne düzenli doktor kontrolü gerçekleşiyor ne de cezaevi yönetimi su, şeker, tuz konusunda yardımcı oluyor. Bu uygulamayla çelişkili biçimde, İnan açlık grevindeki mahkûm muamelesi görüyor; diğer mahkûmlardan tecrit edilerek hücreye kapatılıyor, havalandırma ve banyo hakkı gibi haklardan mahrum bırakılıyor.

İnan’ın annesi doğal olarak oğlunun durumundan endişeli. İnan’la görüşe gittiğinde, cezaevi müdürü “Senin oğlun devletin yemeğini yemiyor. Senin oğlun PKK’li.” diye İnan’ın annesini tehdit ediyor, tıpkı daha önce İnan’a yaptığı gibi.

Devletin militarist zihniyeti orduda, cezaevinde… her yerde, ölmeyi ve öldürmeyi reddeden vicdani retçilerin direnişlerini kırmaya çalışıyor. Ancak bu zihniyet, askerlik karşıtı bireylerin vicdanlarını susturamayacak. Bizler Anarşist Perspektif olarak İnan’ın bu vicdani mücadelesini destekliyor, direnişini selamlıyoruz.

İnan’ın Buca Kapalı Cezaevi’nde maruz kaldığı olumsuz koşulları duyurmak, barış için yükselttiği vicdanının sesine kendimizinkileri eklemek ve “halkı askerlikten soğutmak” için bugün Ege Üniversitesi’ndeydik. Dağıttığımız bildiriler ve açtığımız masayla vicdani ret hareketinin toplumsallaşması için çabaladık. Barışın sesi yükselene dek savaş karşıtı çığlıklarımızı yükseltmeye devam edeceğiz.

İnan 22 Ekim'de Açlık Grevine Başlıyor

10/20/2010

11 Ekim’deki duruşması, 8 Kasım’a ertelenen vicdani retçi İnan Suver’le Buca Kapalı Cezaevi’nde görüştük. İnan, 11 Ekim’deki duruşmadan önce, Şirinyer Askeri Cezaevi’nden, Buca Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmişti.

Duruşmada, sevk edildiği Buca Kapalı Cezaevi’nin koşullarından şikayetçi olan İnan’a, cezaevi koşullarına ilişkin bir dizi soru sorduk. İnan şu an için koşullardan muzdarip bir durumunun olmadığını; ancak psikolojik olarak sıkıntı çektiğini söyledi. İçeride çok bunaldığını söyleyen İnan, en çok da vicdani redde ilişkin konuşacak kişi bulamamaktan şikayetçi.

İnan’ın sağlık durumunu sorduğumuzda, daha önce askeri cezaevinde görüştüğümüzde de sıklıkla söylediği unutkanlığı ve bunun nedeni olan ense düzleşmesine ilişkin sıkıntılarından bahsetti. Bunun dışında herhangi sağlık sorununun olmadığını söyleyen İnan, daha önce aynı nedenden dolayı müşahede altına alınmıştı.

İnan 11 Ekim’deki duruşma hakkında, psikolojik sebeplerle ve cezaevi koşullarının üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden dolayı kendini iyi ifade edemediğinden yakındı. 8 Kasım’da da duruşmanın büyük ihtimalle erteleneceğini ve tutukluluk süresinin uzayacağını söyleyen İnan, böyle bir süreçte dışarıdan daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtti.

17 Ekim’de Kürt Vicdani Ret Hareketi’nin, İzmir ve İstanbul’daki toplamda 30 kişinin yaptığı vicdani ret açıklamalarından bahsettiğimizde, İnan bu durumu çok olumlu karşıladı. Özellikle Kürt gençlerinin retlerinin, vicdani ret hareketinde çok önemli olduğunu her görüştüğümüzde vurgulayan İnan, dışarıdaki vicdani ret açıklamalarıyla kendini daha güçlü hissettiğini söyledi.

İnan, hukuksal sürecin belirsizliğinin üzerinde olumsuz bir durum yarattığını, artık cezaevinde kalmanın onu bunalttığını, çünkü hiçbir suç işlemediğini söyledi. Hele ki vicdani redden dolayı, yani kimseyi öldürmemeyi savunduğundan dolayı cezaevinde kalma durumunun onu çok yıprattığından bahsetti. Bu adil olmayan durumu protesto etmek amacıyla, cezaevinde başka bir eylemlilik yapamayacağını vurgulayarak 22 Ekim Cuma günü yeniden açlık grevine başlayacağını beyan etti.

ANARŞİST PERSPEKTİF

Askeri Mahkeme Vicdani Retçi Suver'i Tahliye Etmedi

10/13/2010

8 Ekim Cuma günü 'geçici terhis' ile Buca Sivil Cezaevine nakledilen İnan Suver 11 ekim pazartesi günü askeri mahkemede yargılandı.2007 yılında askeri birliğe teslim olmamak(firar) ve Şirinyer Askeri Cezaevinde tek tip kıyafet giymemekten(emre itaatsizlik) yargılanan İnan, savunmasında 'Kimseden emir alıp, kimseye emir vermek istemediğini ve 1 gün bile asker olmayacağını' tekrar dile getirdi.Askeri hakimin 'Asker olmaya elverişli misin?' sorusuna ise ''Sapasağlamım, karşınızda dimdik duruyorum.'' diyerek cevap veren İnan; 'çürük raporu' istemediğini ısrarla yineledi.8 Ekim Cuma günü nakledildiği sivil cezaevi koşullarına da değinen İnan;Kendisine bahtaniye verilmediğini bu yüzden geceleri çok üşüdüğünü ve uyuyamadığını, bu koşulların bir an önce düzeltilmesini istediğini söyledi.Mahkeme tutukluluğunun devamına karar verirken İnan'ı askeri hastaneye sevk etti.Bir sonraki duruşma 8 Kasım Pazartesi günü saat 10:00'da.