Sarıyer Behçet Kemal Lisesinde Boykot

12/27/2010


Kantine gelen zamlar ile ilgili müdürle görüşmek isteyen sınıf temsilcilerinin görüşme talebi reddedilerek başlayan süreç, müdür yardımcısının:“iyi kaliteyi ucuz fiyata alamazsınız.” sözleriyle netleşti. Okulumuzda kantin fiyatlartının yüksek olmasından dolayı kantinden yemek yiyebilen ve yiyemeyen arkadaşlarımız var. Biz de bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için paylaşma ve dayanışma amacıyla bir boykot başlatma kararını aldık.Ve boykot çağrısını Cuma günü dağıttığımız bildirilerle duyurduk. Pazartesi günü itibariyle boykotumuzu başlattık.

Sınıflarda arkadaşlarımızın evlerinden getirdikleri kek ve börekler paylaşılırken, boykotu takip edemeyen arkadaşlarımız içinse kantinde bir paylaşma masası kurduk. Bu masada toptan aldığımız simitler öğrenci arkadaşlarımıza tarafımızca dağıtıldı. Bu durumdan rahatsız olan müdür yardımcısı masaya müdahale etmek için geldi ve okulda satış yapılamayacağını söyledi. Bizler de kendisine satış yapmadığımızı, getirdiğimiz simitleri arkadaşlarımızla paylaştığımızı söyledik. Sonra kendisi kendi seviyesine yakışan bir şekilde “Ben bu simitlerin içerisinde uyuşturucu satmadığınızı nereden bileyim” dedi. Biz de buna karşılık ” burada yasak olan bir şey yapmıyoruz” diye bağırmaya başlayınca, gerginlik arttı. Bu gerginlik sırasında müdür yardımcısı SAİT ARI paylaşma masasına saldırıp simitleri dağıtmaya ve parçalamaya çalışıyordu, bir çok simit parçalanıp yere düştü. Sonrasında müdür yardımcısı SAİT ARI “burası sizin babanızın çiftliği değil” diyor, biz de kendisine cevap olarak “bu okul bizim” diyorduk. Diğer öğrenci arkadaşlarımızın da bize katılmasıyla beraber yalnızlaşan müdür yardımcısı SAİT ARI kendi yandaşları olan müdür yardımcılarını ve müdürü paylaşma masasına getirdi. Müdürün ve müdür yardımcılarının gelişiyle beraber gerginliği arttırıcı tavırlarda bulunuyor ve olaydan sorumlu tuttukları 3 kişiye “bizimle odaya geliyosunuz” diyorlardı. Bizlerde buna karşı “biz bir yere gitmiyoruz” tenefüs boyunca bu simitleri dağıtacağız, tenefüs bitince nereye isterseniz geliriz” dedik.

Bu cevap sonrasında bozularak kendi odalarına giden müdür ve müdür yardımcılarının gidişiyle, paylaşma masası simitleri paylaşmaya devam ediyor ve olayın ardından öğrenciler alkışlarla tempo tutuyordu. Tenefüsün sonlanmasıyla beraber herkes sınıflarına geri döndü, fakat devam eden gerilimden dolayı evden yemekleri getiren arkadaşlarımız bu yemekleri paylaşmaya devam ettiler. Dersler kısmen sabote ediliyor, öğretmen ve öğrenciler bu konuyu tartışıyordu. Bu esnada boykotun ilk gününün acemiliğiyle su ihtiyacını karşılamak için su getirmeyi unutan bir arkadaş, su ihtiyacını karşılamak için dışarı çıkarken okul güvenlikleri öğrencilerin dışarıdan alışveriş yapmaması için karşı çıkmaya çalıştı. Öğrenciler buna karşın dışarı çıkıp sularını aldılar.

Olayın gerginliği devam ederken müdür ve müdür yardımcıları okula polis çağırıyorlar. 3 adet ekip arabası ve 2 adet şahin ve 1 minibüs polis, okul bahçesin de beklemeye başlıyorlar. Bu esnada olaylarla alakası yokmuşçasına öğle arasında okul çıkışında öğrenci arkadaşlarımızdan birisini arabaya sokarak darp etmeye çalışıyorlar. Polis arabasında darp edilen arkadaşımızı almak için polis arabasına giriyoruz. Bu arbede sonrasında gözaltına alınıyoruz. Bu esnada bütün öğrenci arkadaşlarımız polis arabasının başına geliyor ve alkışlarla yuhlayarak durumu protesto ediyorlar. Polisin arabasında saatlerce darp edilmeye devam ediliyoruz. Arabanın camından bağırıp destek istiyoruz. Okuldaki bazı öğretmenler “öğrencileri bırakın, karakola götürmeyin olayı aramızda çözelim” diyerek bağırıyorlar. Bu esnada okul karışıyor, öğrenci arkadaşlarımızın hepsi “katil polis liselerden defol” sloganlarıyla polisi protesto ediyorlar. Öğretmenlerin bu ısrarlı girişimine rağmen karakola götürülüyoruz. İfadelerimiz alınıyor ve zorla şikayetçi olmadığımız şeklindeki kağıtlara imza atıyoruz. Biraz tutulduktan sonra serbest kalıyoruz.

Bugün tüm bu olanlar bizim okulumuzda, Sarıyer Behçet Kemal Çağlar Lisesinde yaşanmıştır.

Ancak en ufak bir korkumuz yok!
Çünkü biz paylaşmaktan vazgeçmeyeceğiz, arkadaşlıktan, birliktelikten ve üzerimizdeki her otoriteye karşı durmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Biz özgür insanlarız; boyun eğmek, itaat etmek ve emirlerinize uymak için değil, yaşıtlarımızla, arkadaşlarımızla bilgiyi paylaşmak için geldiğimiz okulunuzda , yiyeceğimizi de paylaşmak istedik.
Ancak buna izin vermediniz!

Asıl korkak sizlersiniz!
Polisi de getirseniz, bizleri karakollara da kapatsanız, okuldan da atsanız farketmez,
Çünkü bizim gibiler bitmez Efendiler!

Boykotumuz sürecek… (yarın için sandviçlerimizi hazırladık)

Behçet Kemal Çağlar Lisesi-LAF

Lafisyanda.org adresinden alımıştır

İzmir'den İstanbul'a Direnişe Selam

12/25/2010



Emek hrsızları olan patronlara ve sömürüye karşı verdikleri mücadeleleriyle seslerini duyuran UPS işçilerini, İstanbul Mahmutbey Aktarma Merkezi'nde, direniş çadırlarında, ziyaret ettik.
Direnişlerinin 235. gününde olan UPS işçileri, tüm kararlılıklarıyla şirketin önünde kurdukları çadırlarında, nöbetlerine devam ediyor. 84 kişinin işten çkarıldığı Mahmutbey Aktarma Merkezi önüde, direniş tüm ateşiyle sürüyor. Önceleri şirket tarafından muhattap alınmayan, polis şiddetine maruz kalan işçiler şu an ulaştıkları konumu, örgütlü mücadeleleriyle kazandıklarını ve bu kazanımın tüm işçi sınıfının olduğunu her fırsatta yineliyor.
Küresel kapitalizme karşı, her yerden yükselen direniş seslerini olduğu gibi, İstanbul Mahmutbey'den yükselen bu sesi de susturamayanlar bilmelidirler ki, bu soygun devam ettikçe bu öfke dinmeyecek.

Şirket Talan, Kanun Yalan, Direnişe Selam

12/19/2010

Anadolu'da yapımı planlanan iki bine yakın HES(Hidroelektrik santral) projesinden biri olan Loç Vadisi'neki talana karşı, Loçlular yaşam alanları ve doğanın özgürlüğü için direniyor. Bu talanın uygulayıcısı olan Ümran Boru-Orya Enerji'nin İstanbul'daki şirket binası önünde 11 gündür devam eden Sarıyazmalılar'ın doğa katliamına karşı verilen yaşam savaşında yanlarındaydık.

Enerji üretim bahanesiyle su kaynaklarını kurutan ve doğanın dengesini alt üst eden şirket, köylünün yaşam alanlarını talan ediyor. Bu faaliyetlerine devam eden şirkete devlet göz yumuyor. Bütün bu yıkım politikalarına karşı Sarıyazmalılar'ın büyüyen isyanını, Anarşist Perspektif olarak bizler de selamladık. Direnişlerinin 11. gününde ziyaret ettiğimiz Sarıyazmalılar, doğanın ve tüm yaşamın dengesini bozacak olan HES'lere karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor.